6 Ekim 2012 Cumartesi

Gün


O gün bir yazar öldü.
O gün bir müzisyen öldü.
O gün bir ressam öldü.
İşte o gün bir sanatçı ölmedi.
 O gün bir matematikçi öldü.
 O gün bir fizikçi öldü.
 O gün bir biyolog öldü.
 İşte o gün bir bilim adamı ölmedi.
 O gün bir filozof öldü.
 O gün bir sosyolog öldü.
 O gün bir edebiyatçı öldü.
 İşte o gün yaşayan bütün ölüler ölmedi.
Geçen bir günün daha ardından bugünde birçok kişiyi andığımızı düşündük. Kimi zaman bir yazıyı ve şiiri, Kimi zaman bir tabloya bakarak, kimi zaman bir resme göz attık. Kimi zaman ufak bir hesaplama yaptık, kimi zaman insanların nasıl hareket ettiğine baktık, kimi zaman etrafımızdaki ağaçları inceledik. Kimmi zaman düşündük, kimi zaman toplumun düşüncelerine dikkat kesildik, kimi zaman bir kitap hakkında eleştride bulunduk.
Sabah uyanıp üzerindeki yorgunluğu atmak için çeşitli şeyler oluşturmuşsundur. Pek çoğu işe yaramamıştır ve yaramamaya devam edecekler. Aniden bir güne başlarken beyninin nöronları çözülmemişken ufak yiyeceklerle kahvaltıyı geçiştirmeye çalışırsın  Sonrasında ise çeşitli işlerle meşgul olman gereken yani bunların dışında bir önemi olmayan meselerle beynini bir gün daha geriye göndermeden önce düşünmelisin. Zamandan önemli ne var sana zorunlu  zorunlu olduğun işleri öğrenmek zorunda değilsin onlara karşı bir dur demeyi öğrenemeyeceğini biliyorum. Öğrenmeye uğraştığını zannedebilirsin. Ama daha denemedin. Neyse öğle vakti geldi beyninin nöronları çözülmeye başlamıştır bile. Onları doyurmanın vakti geliyor bile. Kendini biraz daha açılmış zanneden beynin günün ikinci yarışındaki aktivitelere hazırdır. Bunlar daha ölümcül saatler olacak senin için bir yandan uğraşman gereken işlerle oyalanırken bir yandan uykun bastırmaya başlayacak yok yemekten mi ? Hayır. Çünkü o gün bir boka yaramadın öyle olduğunu düşünmekle o kadar meşguldün ki. Günün ilk ışıklarının sonuna ulaştın. Neyse şimdi eve yada dışarıda bir yerlere gitmen gerekiyor dimi kendini ödüllendirmenin vakti mi geldi. Eğlence her yerde merak etme. Evde akşam yemeğini bir güzel yiyip ayaklarını uzatıp dinlenmenin vakti geliyor. Az bir zaman kaldı kendine özel ufak birşeyler yapmak için yerinde olsam acele ederdim. O zamanlar en kıymetli anlarındır belki yada en boktan da olabilir. Dünyada hangi şekilde yaşayacağına bağlı. Neyse geç olmadan yat yarın ki işler bekler.
                                                                                                                    Ve gün biter.
                                                                                                                     Sadece gün bitmez.   

1 Mart 2012 Perşembe

7.37

Üstünde eski bir tişört

Altında yırtık ve çamaşır suyu değmiş eşorfman

Beynin dün akşamdan berrak ama bir o kadar da bulanık

Sana doğru oklarını sallayan yelkovan ve ona yetişmeye çalışan akrep

Dün akşamdan dokunmadığın bir çanta

Koltuğun üstünde günler öncesinden ütülenmiş fakat üstüne konan kitaplar,broşürler,fotoğraf filmleri ve fotoğraf makinesi yüzünden kırışmış tişörtler ve hırka

Gözlerini açmana izin vermeyen çapaklar ve göz altı morlukları

Birbirlerine dolaşmış saç telleri

Yerçekimine yenik düşerek yastığa tekrar kavuşmayı bekleyen eğik omuriliğinin üstündeki kafatası

3 Temmuz 2011 Pazar

ATLIKARINCA

Aklımızca değiştiriyoruz ya

birinden inip

birine biniyoruz

sıkıldıkça

Hep aynı terane

Dönüp duruyoruz olduğumuz yerde

ATLIKARINCA…

Neden dedi?

Bıktım dedim BIKTIM

Şarkılara anlamlar yüklemekten,yazarlarının kastetmediği

Monitöre hava üflemekten

Saçma sapan kişilere kendimi anlatıp

Ne diyorsun abi mutsuz olacak ne varki

Karşılığı almaktan

Senle konuşmaya korkmaktan

Hergün seni görüp,birşey diyememekten

Önümden geçip gittiğin zaman bakmaktan

Bağıramamaktan

Birkaç kişi olmandan

Hatta gerçek bile olmamandan

Var olmamandan

Eli kolu gibi ağzıda bağlı bir korkağım ben

Kendimi sana dışarıdan ifade edemem

Garip kıyafetlerim yada değişik saç stillerim yok

Karşılaşabileceğimiz etkinliklerede gitmiyorum

İnanmak isterdim

Bilmemek düşünmemek isterdim

Sevmek isterdim,içi dolu bir SEVMEK

30 Haziran 2011 Perşembe

52 Çerçeve

Otobüs seyahatlerinin vazgeçilmezleri vardır.Tanımadığın insanlarla tanışma fırsatın yada yolculuğu yaptığın arkadaşınla muhabbet edebilir dostluğunu pekiştirebilirsin veya kitapta okuyabilirsin.Ama bunlar biraz geçmişte kaldı sanırım.Artık bunların yerini önümüze konulan ufak ekranlı televizyonlar aldı.Koskoca otobüste bir insan bile mi kitap okumaz karikatür dergilerine bakmaz arkadaş.Önümüze konulan televizyonlardan haber,dizi izlemek niye diziyi mmi kaçırıyorsun tekrarı var olsa ne yazar haberi kaçırsan ne yazar sen kazada ölenlerden,yaralılardan haberdar olsan ne yazar birini mi kurtaracaksın.Ama neyseki çocuklar var saçma salak aşk dizilerinden farklı olarak bilim kurgu filmi yada çizgi film izliyor yanındaki kitap verse okuyacaktır belkide ama yanındaki ebeveynde akıl ne gezer.Ama küçüklerin ufku genişliyor çizgi film ve bilim kurgu filmlerinden hayal gücü gelişiyor.

                       Neyse yolculuklar artık böyle geçiyor.

22 Haziran 2011 Çarşamba

Eleştirel Günlük: Dünyanın ilk seks robotu!

Eleştirel Günlük: Dünyanın ilk seks robotu!: "Tanıştırayım, dünyanın ilk seks robotu, Roxxxy. Saç stili, ten rengi ve kişilik özelliklerini isteğinize gőre ayarlayabilirsiniz. Őylesine p..."

3 Haziran 2011 Cuma

Siyah

Sessizliğin ortasında küçük haykırışlar kendi popüler kültürünü yarata dursun
İnsanlar şekilciliği reddettiğini söyleyip kendilerine uyarlasınlar
Yalnızlık mutlu yazarların yazılarında dokuz harf
Aşağıdan yukarı yada sağdan sola bir bulmaca belkide
Hevesler kaçmasın ama yalnızın beyninde ur yalnızlık